Okulumuzun Tarihçesi

Okulumuzun Tarihçesi

26.07.2019 17528

OKULUMUZUN TARİHÇESİ

Okulumuz 2019-2020 eğitim öğretim yılında faaliyete geçmiştir. Bünyemizde anasınıfı, ortaokul, lise ve açık lise bulunmaktadır.

 

Ortaokullarda yoğunlaştırılmış yabancı dil sınıfımız ve kuran-ı kerim ağırlıklı eğitim veren hafızlık hazırlık sınıfımız bulunmaktadır. Öğrencilerimizin kültürel, sportif ve bilimsel gelişimleri için farklı kursların yanı sıra akdemik gelişimleri için dyk kurslarımız yapılmaktadır. Öğrencilerimizin öğrenirken hem keyifli zaman geçirmesi hem de özgüvenlerinin artması için birçok proje, yarışma ve gezi ile akademik gelişimleri desteklenmektedir.  

FİZİKİ İMKANLARIMIZ 

Mescit

Tilavet Odası

Bilişim Teknolojileri Sınıfı

Robotik Kodlama Atölyesi

Akıl Zeka Oyunları Odası

Fen Laboratuvarları

Konferans Salonu

Spor Salonu

Kütüphane

Yemekhane

Ana sınıfı 

 

PROJELERİMİZ

Veli Akademileri

Tübitak Bilim Fuarı

Kendin İçin Bir İyilik Yap

Bir Damlada Sen Ol

Asım'ın Nesli Okuyor

Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var

Misafirim Öğretmenim

Mavi Kapak Toplama Kampanyası

Okur - Yazar Buluşmaları

Adab-ı Muaşeret Derslerimiz

Ramazan Sohbetleri

Ezgi Programları

Okuma Grupları

 

YARIŞMALARIMIZ

Siyer-i Nebi  Bilgi Yarışması

Kuran-ı Kerimi Güzel Okuma 

Esma-i Hüsna Ezberleme 

Ramazan Konulu Şiir 

Peygamber Efendimize(SAV) Mektup 

Genç Sesler Musiki 

40 Hadis Ezberleme 

40 Ayet Ezberleme

 

GEZİLERİMİZ

Büyük Çamlıca  Cami

Eyüp Sultan Camii

15 Temmuz Müzesi

Panorama 1453 Müzesi

Mehmet Akif Ersoy Müzesi

Çanakkale Zafer Müzesi

Adile Sultan Kasrı

Kız Kulesi

Kidz Mondo

CNR Kitap Fuarı

Flyzone

Darülaceze

 

KURSLARIMIZ

Ebru

Hat 

Kaligrafi

Yağlı Boya

Kara Kalem

Drama Atölyesi

Def(Bendir)

Ney

Akıl Zeka Oyunları

Robotik Kodlama

Voleybol

Wushu

Taekwondo

 

Ümmü Mihcen (Radıyallahü anha)

 Ümmü Mihcen, Asr-ı saadette yaşamış bir mübarek kadın sahabedir. Bir gün kendi kendine; "Mademki yüce Allah benim kalbimi imansızlıktan temizledi, ben de onun evini temiz tutayım" diyerek her gün mescidi temizlemeye karar verdi. Bunun için Peygamberimiz onu çok seviyordu...

Gün geldi, Ümmü Mihcen hastalandı. Günlerce ne Peygamber Efendimizin mescidini temizleyebildi ne de O'nun mübarek yüzünü görebildi. Onun için üzüntüsünden sürekli ağlıyordu. "O hasta, yâ Resûlallah!"

Peygamber Efendimiz onu birkaç gün göremeyince sordu. Komşuları:

- Hastadır Yâ Resûlallah, dediler.

Bu cevap üzerine Peygamber Efendimiz Ümmü Mihcen'in evine teşrif ettiler. Dua buyurdular... Artık ölse de gam yemezdi. Bundan sonra Sevgili Peygamberimiz, sürekli Ümmü Mihcen'in nasıl olduğunu komşularına soruyor, onun sağlık durumu hakkında bilgi alıyordu. Nihayet bir gün komşularına;

- Ümmü Mihcen vefat ederse haberim olmadan onu defnetmeyin, buyurdu.

Nihayet bir akşam üzeri Ümmü Mihcen, o tertemiz ruhunu teslim etti.

Komşuları vakit geçirmeden onu yıkayıp, kefenlediler. Hazırlık tamam olunca yola çıktılar. Ona namaz kıldırması için Peygamber Efendimiz'in evine doğru ilerlemeye başladılar. Ancak yatsı namazı kılınmış, Peygamber Efendimiz uyumuştu.

Bu haber gelenleri üzdü. Kendi aralarında:

- Demek nasibi bu kadarmış.

- Ne de iyi bir kadındı.

- Acaba Peygamberimizi uyandırsak mı?!.

Bu tür endişelerden dolayı Ümmü Mihcen, Peygamberimize haber verilmeden kabristana götürüldü... Cenaze namazı kılındı ve toprağa verildi. 

Sabahleyin Peygamber Efendimiz onu sorduğunda:

- Yâ Resulallah! O vefat etti, biz de onu defnettik. Size geldik, fakat uyuyordunuz. Rahatsız etmek istemedik, dediler. 

 

Bakî Kabristanına gittiler...

Peygamberimiz çok üzüldü. 

- Yürüyün o halde benimle, buyurdu. 

Arkadaşlarıyla birlikte Bakî Kabristanına doğru gittiler. Komşuları Ümmü Mihcen'in mezarını gösterdiler. Peygamber Efendimiz ve arkadaşları Ümmü Mihcen için tekrar cenaze namazı kıldılar.

Böylece Peygamberimiz, onun yanına hem hayatta iken hem de vefat ettiğinde gelmiş, onu ziyaret etmiş oldu. Ümmü Mihcen bu güzel mükafatı, Peygamberimizin mescidini temizlemesi karşılığında elde etmişti.